RHAL HARİTANIN İZİNDE
RHAL HARİTANIN İZİNDE
  • Ana Sayfa
  • DİVRİĞİ ULU CAMİİ
  • KAPADOKYA NEVŞEHİR
  • HATTUŞA HİTİT BAŞKENTİ
  • NEMRUT DAĞI
  • HİEROPOLİS-PAMUKKALE
  • LETOON-XANTOS
  • SAFRANBOLU ŞEHRİ
  • TRUVA ARKEOLOJİK ALANI
  • EDİRNE SELİMİYE CAMİİ
  • ÇATALHÖYÜK NEOLİTİK ALANI
  • GÖBEKLİ TEPE
  • TOPKAPI SARAYI
  • EFES
  • BURSA VE CUMALIKIZIK
  • BERGAMA VE KÜLTÜRELPEYZAJ
  • DİYARBAKIR KALESİ
  • ANİ ARKEOLOJİK ALANI
  • APHRODİSİAS
  • İSHAK PAŞA SARAYI
  • SÜMELA MANASTIRI
  • ODUN PAZARI ( Eskişehir )
  • AKDAMAR KİLİSESİ
  • NURUOSMANİYE KÜLLİYESİ
  • KEKOVA
  • ZEUGMA
  • BALLICA MAĞARASI
  • ZEYNEL ABİDİN CAMİİ
  • MOR YAKUP KİLİSESİ
  • Daha fazlası
    • Ana Sayfa
    • DİVRİĞİ ULU CAMİİ
    • KAPADOKYA NEVŞEHİR
    • HATTUŞA HİTİT BAŞKENTİ
    • NEMRUT DAĞI
    • HİEROPOLİS-PAMUKKALE
    • LETOON-XANTOS
    • SAFRANBOLU ŞEHRİ
    • TRUVA ARKEOLOJİK ALANI
    • EDİRNE SELİMİYE CAMİİ
    • ÇATALHÖYÜK NEOLİTİK ALANI
    • GÖBEKLİ TEPE
    • TOPKAPI SARAYI
    • EFES
    • BURSA VE CUMALIKIZIK
    • BERGAMA VE KÜLTÜRELPEYZAJ
    • DİYARBAKIR KALESİ
    • ANİ ARKEOLOJİK ALANI
    • APHRODİSİAS
    • İSHAK PAŞA SARAYI
    • SÜMELA MANASTIRI
    • ODUN PAZARI ( Eskişehir )
    • AKDAMAR KİLİSESİ
    • NURUOSMANİYE KÜLLİYESİ
    • KEKOVA
    • ZEUGMA
    • BALLICA MAĞARASI
    • ZEYNEL ABİDİN CAMİİ
    • MOR YAKUP KİLİSESİ

  • Ana Sayfa
  • DİVRİĞİ ULU CAMİİ
  • KAPADOKYA NEVŞEHİR
  • HATTUŞA HİTİT BAŞKENTİ
  • NEMRUT DAĞI
  • HİEROPOLİS-PAMUKKALE
  • LETOON-XANTOS
  • SAFRANBOLU ŞEHRİ
  • TRUVA ARKEOLOJİK ALANI
  • EDİRNE SELİMİYE CAMİİ
  • ÇATALHÖYÜK NEOLİTİK ALANI
  • GÖBEKLİ TEPE
  • TOPKAPI SARAYI
  • EFES
  • BURSA VE CUMALIKIZIK
  • BERGAMA VE KÜLTÜRELPEYZAJ
  • DİYARBAKIR KALESİ
  • ANİ ARKEOLOJİK ALANI
  • APHRODİSİAS
  • İSHAK PAŞA SARAYI
  • SÜMELA MANASTIRI
  • ODUN PAZARI ( Eskişehir )
  • AKDAMAR KİLİSESİ
  • NURUOSMANİYE KÜLLİYESİ
  • KEKOVA
  • ZEUGMA
  • BALLICA MAĞARASI
  • ZEYNEL ABİDİN CAMİİ
  • MOR YAKUP KİLİSESİ

GÖBEKLİTEPE

  

GÖBEKLİTEPE

Göbeklitepe Neden Önemli?

Yerleşim yeri olarak kullanılmadığı bilinen ve tapınmaya hizmet eden Göbeklitepe, şaşırtıcı anıtsal mimarisiyle 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Türkiye’de de’’ 2019 Göbeklitepe Yılı” ilan edildi. Henüz küçük bir bölümü çıkarılan Göbeklitepe, yaklaşık 12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihini değiştirdi. Dünyanın bilinen en eski ve en büyük tapınma (kült) merkezi sayılan Göbeklitepe ile dinsel inanışın yerleşik yaşama geçişteki etkisi kanıtlandı.

Ülkemiz topraklarında bulunan ve medeniyetin beşiği olarak görülen Göbekli Tepe’nin tarihi yanında, Mısır piramitleri de, Stonehenge de komik kalır. Mısır piramitlerinden 9000, Stonehenge’den 6000 yıl önce inşa edilen Göbekli Tepe, insanlığa ait ilk yaşam alanlarından birisidir.

Göbeklitepe veya Göbekli Tepe, Şanlıurfa il merkezinin yaklaşık olarak 22 km kuzeydoğusunda, Örencik köyü yakınlarında yer alan dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğudur. Bu yapıların ortak özelliği, T biçimindeki 10-12 dikilitaşın yuvarlak planda dizilmiş, aralarının ise taş duvarla örülmüş olmasıdır. Bu yapının merkezinde daha yüksek boyda iki dikilitaş karşılıklı olarak yerleştirilmiştir. Bu dikilitaşların çoğu üzerinde insan, el ve kol, çeşitli hayvan ve soyut semboller, kabartılarak veya oyularak betimlenmiştir. Söz konusu motifler yer yer bir süsleme olamayacak kadar yoğun olarak kullanılmıştır. Bu kompozisyonun bir öykü, bir anlatım veya bir mesaj ifade ettiği düşünülmektedir. Hayvan motiflerinde boğa, yaban domuzu, tilki, yılan, yaban ördeği ve akbaba en sık görülen motiflerdir. Bir yerleşim yeri değil, kült merkezi olarak tanımlanmaktadır. Buradaki kült yapıların tarım ve hayvancılığa yakın olan son avcı grupları tarafından inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Diğer anlatımla Göbekli Tepe, çevredeki oldukça gelişmiş ve derinlik kazanmış bir inanç sistemine sahip olan avcı-toplayıcı gruplar açısından önemli bir kült merkezidir. Bu durumda bölgenin en erken kullanımının Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ’ın (PPN, Pre-Pottery Neolithic) A evresine (MÖ 9.600-7.300), yani günümüzden en azından 11.600 yıl öncesine dayandığı ileri sürülmektedir. Bununla birlikte Göbekli Tepe’deki en eski faaliyetleri tarihlendirme olanağı şimdilik yok, fakat bu anıtsal yapılara bakıldığında Paleolitik Çağ’a kadar uzanan, birkaç binyıl daha eskiye, epipaleolitike kadar giden bir geçmişi olduğu düşünülmektedir. Göbekli Tepe’nin bir kült merkezi olarak kullanımının MÖ 8 bin dolaylarına kadar devam ettiği ve bu tarihlerden sonra terk edildiği, başka veya benzer amaçlarla kullanılmadığı anlaşılmaktadır.

Bütün bunlar ve kazılarda ortaya çıkarılan anıtsal mimari, Göbekli Tepe’yi eşsiz ve özel yapmaktadır. Bu bağlamda UNESCO tarafından 2011’de Dünya Mirası geçici listesine alındı ve 2018’de kalıcı listeye girdi.

Söz konusu dikilitaşlar, stilize insan heykelleri olarak yorumlanmaktadır. Özellikle D yapısı merkez dikilitaşlarının gövdesinde bulunan insan el ve kol motifleri, bu konudaki her türlü şüpheyi ortadan kaldırmaktadır. Dolayısıyla “dikilitaş” kavramı, işlev belirtmeyen yardımcı bir kavram olarak kullanılmaktadır. Esasen bu “dikilitaş”lar, insan vücudunu üç boyutlu olarak betimleyen stilize tarzda yontulardır.

Buradaki kazılarda çıkartılan bazı heykel ve taşlar Şanlıurfa Müzesinde sergilenmektedir.

DÜNYANIN EN ESKİ İNANÇ MERKEZİ

Göbeklitepe'deki en ilginç buluntular, boyu 6 metreyi, ağırlığı 40 tonu bulabilen 'T' formlu anıtsal dikilitaşlardır (Steller). Bu gizemli dikilitaşların 10-12 tanesi dairesel planda dizilerek araları taş duvarlar ile örülmüştür. Ortadaki bir çift karşılıklı büyük dikilitaş ile çevresindeki dikilitaşlar yuvarlak ya da oval kapalı mekânlar oluşturur. Kazılar neticesinde bu mekanların altı tanesi ortaya çıkarılmış olsa da jeomanyetik ölçümlerle bu mekanların 20'yi bulduğu biliniyor.

Dikilitaşların çoğunda insan, hayvan ya da soyut semboller var. Taşa işlenen bu en eski rölyeflerin yanı sıra üç boyutlu hayvan kabartmalarına da rastlanıyor. Gövdesinde el, kol ve parmak motifleri bulunan dikilitaşlarsa stilize insan heykelleri olarak yorumlanıyor. Karşılama bölümünden kazı alanına servislerle bir dakikada ulaşılıyor. Girişteki animasyon ve bilgilendirmeler kaçırılmayacak türden. A,B,C ve D olarak bölümlendirilen kazı alanı, yürüyüş gezi güzergahı ile çevrilmiş ve üstü kapatılmıştır.

Göbekli Tepe’deki kazılara kadar bilim dünyası, göçebe küçük gruplar halinde örgütlendiği düşünülen avcı-toplayıcı toplulukları oldukça basit standartlarda yorumlamıştır. Ancak kazılarda ortaya çıkan, bir kült merkezi olarak anıtsal boyutlarda mimari, büyük taş yontular, sembolik motifler ve stilize edilmiş canlandırmalar, en azından bu bölgedeki toplulukların oldukça gelişkin ve çok yönlü bir sosyal yapıya sahip olmaları gerektiğini göstermektedir. Göbekli Tepe’de ortaya çıkarılan bütün bu buluntular böylesi faaliyetleri gerçekleştirebilmek için kalabalık grupları bir araya getirmekteki organizasyon gelişkinliğinin, kişisel sanat becerilerin ve ritüel itkilerin, bir çeşit sanat anlayışının ve arayışının varlığını ortaya koymaktadır. Bu bulgular ışığında bilim dünyası, avcı-toplayıcı toplulukların sosyokültürel yapısı hakkındaki hakim görüşleri gözden geçirmek durumundadır.

Arkeologlarca üzerinde durulan diğer bir konu da bu yapıların inşa edilmesinin gerektirdiği son derece karmaşık organizasyonun avcı-toplayıcı topluluklarca nasıl sağlanabildiği konusudur. Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Harald Hauptmann, bu organizasyona “dini” liderlerin önderlik ettiğini ileri sürmektedir. Bu durumda “seçkin” bir tabakalaşmanın bu toplumlarda ortaya çıkmış olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Klaus Schmidt de Göbekli Tepe’yi inşa eden toplulukların tabakalı bir toplum olduğunu ifade etmektedir. Halbuki bilim dünyasında Göbekli Tepe’ye kadar hakim olan bakış açısı, karmaşık dini uygulamaların ve organizasyonun ancak tarımın hakim geçim tarzı olduğu topluluklarda ortaya çıktığı yönündeydi. Ancak Göbekli Tepe bu yaklaşımı sorgulanmak zorunda bırakmaktadır. Gerçekten de bu denli anıtsal yapıları ortaya çıkaracak işgücünü, çevredeki avcı-toplayıcı gruplardan alarak çalıştırmak, ancak köklü bir inanç geçmişine dayanacaktır.

Diğer taraftan Göbekli Tepe’de bulunan bu sembollerin benzerleri, fakat daha küçük ölçekli olarak, Kuzey Irak ve Suriye’ye kadar yayılan bir bölgede yürütülen arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Bu verilere dayanılarak Göbekli Tepe’nin Neolitik Dönemde kültürel etkileşim açısından bir merkez olduğu ileri sürülmektedir.

KONUM VE ÇEVRE

Yeri: Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Şanlıurfa

Koordinatları: 38º 55’ 24’’ Doğu, 37º 13’ 24’’ Kuzey.

Göbekli Tepe, Şanlıurfa İli’nin 15km kuzeydoğusunda, merkeze bağlı Örencik Köyü yakınlarındaki dağlık alan üzerinde yer almaktadır. Seçilen alan, diğer Neolitik Dönem yerleşim yerlerinde olduğu gibi su kenarı, vadi ya da ovada olmayıp, Harran Ovası’nı kuzeyde sınırlayan uzun bir yükselti silsilesi üzerinde, görüşe ve manzaraya hâkim bir konumda bulunmaktadır.300 m. Çapında ve 15m. yüksekliğindeki Neolitik Dönemin ilk evrelerine ait Göbekli Tepe’nin topografik özelliklerinden ve yer seçiminden dolayı, ilk fark edildiğinde şimdiki önemi anlaşılamamış olup, tepenin her yerinde rastlanan kireçtaşı blokları nedeniyle buranın bir mezarlık olduğu kanısına varılmıştır.

Tepede ziyaret edilen bir yatır bulunması dolayısıyla yerel olarak ‘’Göbekli Tepe Ziyareti’’ olarak bilinen yükselti, yaklaşık 1 km uzunluğundaki bir kireç taşı plato üzerinde, 300x300 metrelik bir alanı kaplayan 15 metre yükseklikte bir tepedir. Platoda kült yapılarının yanı sıra taş ocakları ve işlikleri bulunmaktadır.

Buluntuların ortaya çıkarıldığı alan, batısında sarp kenarlı bir sel yatağı bulunan, kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan, aralarında hafif çökmeler bulunan, çapı 150 metre kadar olan kırmızı toprak yükseltiler grubudur. En yüksek iki tepecikteki mezarlar ortaya çıkarılmıştır.

Tepe üzerinden kuzey ve doğuya bakıldığında Toros Dağları ve Karaca Dağ etekleri, batıya bakıldığında Şanlıurfa platosu ile Fırat ovasını ayıran dağ silsilesi, güneye bakıldığında ise Suriye sınırına kadar Harran Ovası görülmektedir. Bu konumuyla Göbekli Tepe’nin çok geniş bir bölgeyi görebildiği gibi kendisi de çok geniş bir bölgeden görülebilmektedir.Bir kült yapıları inşa etmek için buranın seçilmesinde bu özelliğin etkisinin olması muhtemeldir. Diğer taraftan böylesi anıtsal yapılar için çok kaliteli taş kaynağına ihtiyaç duyulduğu açıktır. Gerçekten Göbekli Tepe’de kullanılan kireç taşı, her yerde bulunmayan oldukça sert bir taştır. Bugün bile bölgedeki en kaliteli kireç taşı olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla Göbekli Tepe Platosu’nun seçilme sebeplerinden biri de bu olsa gerektir.

Göbeklitepe’ye nasıl gidilir?

Şanlıurfa’ya bağlı Örencik’te bulunan Göbeklitepe şehir merkezinden araba ile yarım saat sürüyor.

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ni mutlaka ziyaret edin. Zira Göbeklitepe kazılarından çıkan görkemli sanat eserleri ve heykelcikler burada sergileniyor. Tapınak yapılarındaki leopar rölyefi, yaban domuzları, leylek, tilki, ceylan, akrep, yılan ve kafası olmayan insan kabartması dönemin inancıyla ilgili önemli bulgular. Ayrıca Göbeklitepe’nin etkileyici bir replikası da ayrı bir bölümde ziyaretçilerini bekliyor.

Göbeklitepe Hakkında Daha Fazla Bilgi İçin

Göbeklitepe hakkında çok daha kapsamlı bir okuma yapmak isterseniz tavsiyemiz, kazı başkanı Prof. Klaus Schmidt’in Göbeklitepe: En Eski Tapınağı Yapanlar kitabını ve Levent Sepici’nin Göbeklitepe kitabını edinmeniz.

GÖBEKLİTEPE

  

Göbeklitepe, why Göbeklitepe is so important?

Göbeklitepe was known non residential area but as a temple.

Göbeklitepe an amazing monumental in 2018 entered the UNESCO World, Heritage List. Turkey in 2019 it was announced, the year of Göbeklitepe.

Yet a little area has existed Göbeklitepe about 12000 years and changed human history. World most old and the biggest temple it is proved

religion connection the settled life and its proved.

in Turkey placed the Göbeklitepe. göbeklitepe, take place in Turkey and its cradle of civilization great pyramid of Giza and Stonehenge its seems funny Göbeklitepe build before 9000years Giza pyramid and before 6000 years Stonehenge build.

Göbeklitepe its far 22km northeast of the Şanlıurfa city center it is close to the Örencik village. and the world's oldest cult life place

these buildings have similar specifics all of them like a letter "t" 10-12 obelisk it's lined up like a circle these buildings in the center have more length in this obelisk its seems like human body hand and some animals its appear. These symbols tell us a message fox fungus snake wild pig wild duck these animals more than the others its not a living place it's a cult place. and its important place for hunters we understand the last hunters and the last farmers build this area Göbeklitepe was built and occupied during the Pre-Pottery Neolithic (PPN), the earliest phase of the Neolithic period, which is dated to between 9600 and 7000 BCE. Beginning at the end of the Pleistocene, the last Ice Age, the PPN marks "the beginnings of village life in Southwest Asia", with the earliest-known permanent human settlements in the world. PPN villages consisted of clusters of stone or mud-brick houses, and sometimes substantial monumental or 'communal' buildings.

While the site formally belongs to the earliest Neolithic (PPNA), to date no traces of domesticated plants or animals have been found.[dubious – discuss] The inhabitants are presumed to have been hunters and gatherers who nevertheless lived in villages for at least part of the year. So far, very little evidence for residential use has been found.[dubious – discuss] Through the radiocarbon method, the end of Layer III can be fixed at about 9000 BCE (see above), but it is hypothesized by some archaeologists[by whom?] that the elevated location may have functioned as a spiritual center during 10,000 BCE or earlier, essentially, at the very end of the Pleistocene In 2010, Global Heritage Fund (GHF) announced it will undertake a multi-year conservation program to preserve Göbeklitepe . Partners include the German Archeological Institute, German Institute, German Research foundation, Şanlıurfa Municipality, the Turkish Ministry of Tourism and Culture, and, formerly, Klaus Schmidt.

The stated goals of the GHF Göbeklitepe project are to support the preparation of site management and conservation plan, construction of a shelter over the exposed archaeological features, training community members in guiding and conservation, and helping Turkish authorities secure UNESCO World Heritage Site designation for GT.

WORLD'S OLDEST FAITH CENTER

The most interesting finds in Göbeklitepe are the 'T' shaped monumental obelisks (Steller), which can reach up to 6 meters in length and 40 tons. 10-12 of these mysterious obelisks are lined up on the surface and built with stone walls between them. The obelisks together with a pair of large obelisks in the middle form round or oval closed spaces. Although six of these places have been unearthed as a result of excavations, it is known that geomagnetic measurements have found 20 of these places.

Most of the obelisks have a human, animal, or abstract symbols. In addition to these oldest reliefs carved into stone, three-dimensional animal reliefs can be found. The obelisks with hand, arm, and finger motifs on their bodies are interpreted as stylized human sculptures. It can be reached in one minute from the welcome section with excavation shuttles. The animation and information at the entrance are unmissable. The excavation area, divided into A, B, C, and D, has been surrounded by a walking tour route and covered.

Until the excavations in Göbekli Tepe, the world of science, hunter-gatherer communities that are thought to be organized in small nomadic groups have been interpreted in very simple standards. However, the monumental architecture, large stone sculptures, symbolic motifs, and stylized animations unearthed as a cult center, have been shown at least in the highly developed and multifaceted social environment of the communities in this region. The organization, which brings together all these finds unearthed in Göbeklitepe  as a large group to perform this way, reveals the existence of personal artistic skills and ritual impulses, a kind of understanding and search for art. In the light of these findings, the scientific world has to review the sociocultural views of hunter-gatherer societies.

Another issue emphasized by archaeologists is how the hunter-gatherer community can be provided with the extremely complex organization required by the construction of these structures. Harald Hauptmann of the German Archaeological Institute asserts leadership of this organization by "religious" leaders. In this case, it must be admitted that a "distinguished" stratification emerged in these societies. Klaus Schmidt states that the communities that built Göbeklitepe  are stratified societies. However, the dominant point of view in the scientific world up to Göbeklitepe  was that simple religious practices and organization emerged only in communities where agriculture was dominant. However, Göbekli Tepe forces this approach to be questioned. Indeed, the working day that will reveal such monumental structures will only take a hunter-gatherer group in the vicinity but rely on a radical zero.

Similar to these symbols found at other Göbeklitepe , but with a smaller head, another has been unearthed in archaeological excavations, which spread to Northern Iraq and Syria. Based on these data, it is claimed that Göbeklitepe  was a cultural center in the Neolithic Period.

Location

coordinates 38º 55’ 24’’ east, 37º 13’ 24’’ North. A neolithic archaeological site near the city of Şanlıurfa in Southeastern Anatolia, Turkey.

The tell or artificial mound has a height of 15 m (50 ft) and is about 300 m (1,000 ft) in diameter, approximately 760 m (2,500 ft) above sea level. It includes two phases of use, believed to be of a social or ritual nature in the region have an entombed saint it is mean a grave but a 

supernatural power you wish something. and the local people say Göbeklitepe Ziyaret (Göbeklitepe visit) It is like a 1 km length limestone and its constructed 300x300 area if you look at the north bottom of the Göbeklitepe you can see Toros mountains and Karaca mountains skirt if you look the west you see  Şanlıurfa  Plato and fırat plain if you look south you can see the Syrian border and Harran plain and we understand we can see many views and they construed because have a good view.

How can we go? 

Göbeklitepe in  Şanlıurfa  province in Örencik district you can go by car if you go you can go 30 min you must visit the Şanlıurfa archeology museum

on display in the museum, you can see a scorpion wild pig fox leopard snake, and no human head, and the replica of the Göbeklitepe  

more information about the Göbeklitepe

if you want more points of views and facts about the Göbeklitepe we recommend the head of the excavation Prof. Klaus Schmidt Göbeklitepe: En Eski Tapınağı Yapanlar and Levent Sepici Göbeklitepe books.

Telif Hakkı © 2021 RHAL HARİTANIN İZİNDE - Tüm Hakları Saklıdır.


GoDaddy Destekli